to grow old

listen to the pronunciation of to grow old
Englisch - Türkisch
Eski büyümeye
saçı başı ağarmak
farımak
yaşlanmak

Karımla yaşlanmak istiyorum. - I want to grow old with my wife.

Seninle yaşlanmak istiyorum. - I want to grow old with you.

kocalmak
farımak
kocaltmak
yıpranmak
kartlaşmak
saçı başı ağarmak
yaşlan

Biz yaşlandıkça, hafızamız zayıflar. - As we grow older, our memory becomes weaker.

Yaşlandıkça unutkan olduk. - We become forgetful as we grow older.

(Fiili Deyim ) 1- ihtiyarlamak , kocamak 2- eskimek
ihtiyarlamak
eskimek
kocamak
Englisch - Englisch
become older, become aged; become worn out