Englisch - Türkisch
Definition von to overcome or lose a state of intoxication im Englisch Türkisch wörterbuch
- sober
- {s} makul
- sober
- süssüz
- sober
- düşünceli bir hale sokmak
- sober
- sarhoş olmayan
- sober
- temkinli
- sober
- gösterişsiz
- sober
- ılımlı
- sober
- ayık
O sarhoşken, homurdanıyor ve kavga ediyor. O ayıkken, eline ne gelirse atıyor ve hiçbir şey söylemiyor.
-When he is drunk, he grumbles and fights. When he is sober, he lies on whatever comes to hand and says nothing.
Tom sarhoş olduğunda ayıkken yemeyeceği bir sürü şeyi yiyecektir.
-When Tom gets drunk, he'll eat a lot of things that he wouldn't eat when he's sober.
- sober
- {f} ayıltmak
- sober
- {s} ölçülü
- sober
- (fiil) ayıltmak, aklını başına getirmek
- sober
- dizginlemek
- sober
- {s} akla yatkın
- sober
- (sıfat) ölçülü, aşırıya kaçmayan, makul, akla yatkın, sade, mat, gösterişsiz, ciddi, ağırbaşlı, içkide aşırıya kaçmayan
- sober
- içki etkisinde olmayan
- sober
- {s} içkinin etkisi altında olmayan; ayık
- sober
- {s} aşırıya kaçmayan
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von to overcome or lose a state of intoxication im Englisch Englisch wörterbuch
- sober
to overcome or lose a state of intoxication
Silbentrennung
to o·ver·come or lose a state of in·tox·i·ca·tionTürkische aussprache
tı ōvırkʌm ır luz ı steyt ıv întäksıkeyşınAussprache
/tə ˈōvərˌkəm ər ˈlo͞oz ə ˈstāt əv ənˌtäksəˈkāsʜən/ /tə ˈoʊvɜrˌkʌm ɜr ˈluːz ə ˈsteɪt əv ɪnˌtɑːksəˈkeɪʃən/
Resimler
Historie
Favoriten