O iki kere düşünmezdi.
- He wouldn't have thought twice.
İki kere iki dört eder.
- Twice two is equal to four.
Bu tünel onun iki katı kadar uzundur.
- This tunnel is twice as long as that one.
Senin odan benimkinin boyutunun iki katı kadar.
- Your room is twice the size of mine.
Ben iki kez Mt. Fuji'ye tırmandım.
- I've climbed Mt. Fuji twice.
Dişlerini günde en az iki kez fırçala.
- Brush your teeth twice a day at least.
Yıldız Savaşlarını iki defa izledim.
- I have seen Star Wars twice.
Bir şeyi yapmak için Tom'a iki defa söylemek zorunda değilsin.
- You don't have to tell Tom twice to do something.