A devastating earthquake hit the state capital.
- Yıkıcı bir deprem eyalet başkenti vurdu.
Pollution is bringing devastating consequences for the regional ecosystem.
- Kirliliğin bölgenin ekosistemine yıkıcı sonuçları oluyor.
Indeed, computers are destructive.
- Gerçekten, bilgisayarlar yıkıcıdır.
Jealousy is one of the most destructive of all human emotions.
- Kıskançlık tüm insan duygularının en yıkıcı olanlarından biridir.
Working shifts can be extremely disruptive to family life.
- Çalışma vardiyaları aile hayatı için son derece yıkıcı olabilir.