yayınlanmamış

listen to the pronunciation of yayınlanmamış
Türkisch - Englisch
unpublished

I have three unpublished manuscripts. - Yayınlanmamış üç tane el yazmam var.

An unpublished work is like an undelivered present. - Yayınlanmamış bir çalışma, teslim edilmemiş bir hediye gibidir.

inedited
yayınla
publish

This local newspaper is published once a week. - Bu yerel gazete, haftada bir yayınlanır

Professor White published his first book last year. - Profesör White, geçen yıl ilk kitabını yayınlandı.

yayınla
telecast
yayınla
{f} issue

This magazine is issued every month. - Bu dergi, her ay yayınlanır.

The latest issue of the magazine will come out next Monday. - Derginin son basımı gelecek pazartesi yayınlanacak.

yayınla
{f} broadcast

That TV station broadcasts only movies. - O TV istasyonu sadece film yayınlamaktadır.

That program is broadcast every other week. - O program iki haftada bir yayınlanır.