Türkisch - Englisch
Definition von yedi im Türkisch Englisch wörterbuch
- seven
My father usually comes home at seven.
-Babam genellikle eve yedide gelir.
Ten, eleven, twelve, thirteen, fourteen, fifteen, sixteen, seventeen, eighteen, nineteen, twenty.
-On, on bir, on iki, on üç, on dört, on beş, on altı, on yedi, on sekiz, on dokuz, yirmi.
- septi-
- hepta
- sept
- ate
he ate his vegetables - sebzelerini yedi.
I ate bread and butter this morning.
-Bu sabah ekmek ve tereyağı yedim.
We ate a hasty meal and left immediately.
-Acele bir yemek yedik ve hemen ayrıldık.
- hebdomad
- yedi denizler
- seven seas
- yedi emin
- fiduciary
- yedi gün
- 7 days
- yedi mahalle
- everywhere
- yedi rakamı
- seven
- yedi sesli müzik parçası
- (Muzik) septet
- yedi yıl savaşı
- (Tarih) seven years war
- yedi-yarıklı balık
- (Denizbilim) sharpnose sevengill shark
- yedi bela
- Seven trouble
- yedi düvel
- Seven Powers
- yedi mahalle
- everybody
- yedi yüz
- seven hundred
One hundred, two hundred, three hundred, four hundred, five hundred, six hundred, seven hundred, eight hundred, nine hundred, one thousand.
-Yüz, iki yüz, üç yüz, dört yüz, beş yüz, altı yüz, yedi yüz, sekiz yüz, dokuz yüz, bin.
- Yedi Kardeş
- astr. the Big Dipper
- yedi adalar
- Ionia Islands
- yedi adil
- (Kanun) sequestrator
- yedi açılı
- heptagonal
- yedi açılı çekil
- septangle
- yedi bit alfamerik kod
- seven bit alphameric code
- yedi canlı
- (person, animal) who/ which has managed to get through a number of dangerous situations alive
- yedi değere sahip olan
- heptavalent
- yedi değerli
- septavalent
- yedi değerli
- (Matematik) septivalent
- yedi değerli atom
- heptad
- yedi düvel
- the great powers
- yedi düvel
- powerful nations of the world
- yedi düvel
- (Konuşma Dili) 1. the Great Powers, the powerful nations of the world. 2. everybody, all creation, all and sundry
- yedi emine vermek
- sequestrate
- yedi hafta
- a week of sundays
- yedi harika
- the Seven Wonders of the World
- yedi ikili
- (Bilgisayar) quinary
- yedi iklim dört bucak
- everywhere
- yedi ile çarpma
- septupling
- yedi ile çarpmak
- septuple
- yedi ile çarpmak
- septule
- yedi ile çarpmak
- septuplicate
- yedi ile çarpılan
- septupled
- yedi izli şerit
- seven-track tape
- yedi kat
- sevenfold
- yedi kat el/yabancı
- complete stranger, total stranger
- yedi katlı
- septuple
- yedi katı
- seven times (more)
- yedi katına çıkarmak
- septule
- yedi katını bulmak
- septuple
- yedi kenarlı
- heptagon
- yedi kişilik grup
- septette
- yedi kişilik grup
- septet
- yedi kişilik hükümet
- heptarchy
- yedi kişilik takım
- septuplet
- yedi kral
- (Tarih) heptarch
- yedi krallık
- heptarchy
- yedi kubbeli hamam kurmak
- to build castles in the air
- yedi kısma bölünmüş
- septempartite
- yedi mahalle
- everybody; everywhere
- yedi mahalle
- everybody and his brother
- yedi metre noktası
- penalty spot
- yedi misli
- sevenfold
- yedi misli
- septuple
- yedi noktalı uğur böceği
- (Hayvan Bilim, Zooloji) seven-spotted ladybird beetle
- yedi noktalı uğur böceği
- (Hayvan Bilim, Zooloji) seven-spotted ladybeetle
- yedi noktalı uğur böceği
- (Hayvan Bilim, Zooloji) seven-spotted ladybug
- yedi noktalı uğur böceği
- (Hayvan Bilim, Zooloji) seven-spotted ladybird
- yedi noktalı uğur böceği
- (Hayvan Bilim, Zooloji) seven-spotted lady beetle
- yedi noktalı uğur böceği
- (Hayvan Bilim, Zooloji) seven-spotted lady betle
- yedi sesli beste
- septet
- yedi sesli beste
- septette
- yedi uyuklayan
- (Tabiat Doğa) (kemirgen, Fam: yediuyurlar) [syn.: yedi uyuklayan, yediuyuru, tembel hayvan] fat dormouse
- yedi uyuklayanlar
- (Latin) gliridae
- yedi uyur
- (Hayvan Bilim, Zooloji) forest dormice
- yedi yaşında
- seven year old
- yedi yüzeyli cisim
- heptahedron
- yedi yüzlüye ait
- heptahedral
- yedi yıl süren
- septennial
- yedi yılda bir
- septennially
- yedi yılda bir olan
- septinary
- yedi yılda bir olan
- septennial
- yedi yılda bir yapılan izin yılı
- sabbatical year
- yedi yıllık bir süre
- a span of seven years
- yedi-ikili kod
- quibinary code
- dünyanın yedi harikası
- Seven Wonders of the World
- on yedi
- seventeen
Roger Miller entered the United States Army at the age of seventeen. He was sent to an army base near Atlanta, Georgia.
-Roger Miller Amerikan Birleşik Devletleri Ordusu'na on yedi yaşında katıldı. Atlanta, Georgia'ya yakın bir üsse gönderildi.
Helen is seventeen years old.
-Helen on yedi yaşında .
- on yedi rakamı
- seventeen
- miras yedi
- seven heritage
- otuz yedi
- thirty-seven
- ayvayı yedi
- in the cart
- basamak yedi
- (Bilgisayar) digit seven
- bok yedi başı
- (Argo) snooper
- bok yedi başı
- smart arse, smart aleck; snooper
- bok yedi başı
- meddler
- cetine lanet!/Yedi ceddine lanet
- May you and your progenitors be damned!
- dünyanın yedi harikası
- the seven wonders of the world
- eksi yedi derece
- minus seven degrees
- gelecek yedi gün
- (Bilgisayar) next seven days
- ptolemaios zamanındaki yedi tanınmış yunanlı şair
- Pleiades
- yahudilerin yedi yılda bir ekim yapmadığı yıl
- sabbatical year
- yirmi yedi
- twenty seven
- ülker burcunun yedi yıldızı
- Pleiades
Relevante Übersetzungen
Türkisch - Türkisch
Definition von yedi im Türkisch Türkisch wörterbuch
- Altıdan bir artık
- Bu sayıyı gösteren 7, VII rakamlarının adı
- Altıdan sonra gelen sayının adı
- Altıdan sonra gelen sayının adı ve bu sayıyı gösteren rakam 7, VII
- yedi uyurlar
- Kur'ân-ı Mu'ciz-ül Beyan'da bahsi geçen ve devirlerinin zâlim padişahından gizlenerek ve onun şerrine âlet olmaktan çekinerek, beraberce bir mağaraya saklanıp, Rabb-ı Rahimlerine (C.C.) sığınan, dindar ve makbul büyük zâtlar. İsimleri rivâvette şöyle sıralanır: Yemlihâ, Mekselinâ, Mislinâ, Mernüş, Debernüş, Sâzenüş, Kefeştatâyüş. Kendilerine sâdık köpeklerinin adı ise Kitmir'dir
- yedi uyuyanlar
- Kur'ân-ı Mu'ciz-ül Beyan'da bahsi geçen ve devirlerinin zâlim padişahından gizlenerek ve onun şerrine âlet olmaktan çekinerek, beraberce bir mağaraya saklanıp, Rabb-ı Rahimlerine (C.C.) sığınan, dindar ve makbul büyük zâtlar. İsimleri rivâvette şöyle sıralanır: Yemlihâ, Mekselinâ, Mislinâ, Mernüş, Debernüş, Sâzenüş, Kefeştatâyüş. Kendilerine sâdık köpeklerinin adı ise Kitmir'dir
- yedi bela
- Çok şirret, geçimsiz, küstah kimse
- yedi canlı
- Ölüm sebebi olabilecek birçok olaylardan sağ çıkan kimse
- yedi düvel
- Herkes, bütün dünya
- yedi düvel
- Bütün devletler
- yedi göbek
- Bir soyun bilinen en büyüğü
- yedi göbek
- Bütün soy sop, yedi cet
- yedi uyurlar
- ilk Hıristiyanlardan olup Roma baskısından kaçmak için bir mağaraya gizlenen ve 309 yıl uyuduğuna inanılan efsane kişilerine verilen ad
- yediler
- Yedi kişilik bir evliya topluluğuna verilen ad
Relevante Übersetzungen
yedi
Silbentrennung
ye·diAussprache
Resimler
Favoriten