Şehrin nüfusu yıldan yıla azalmaktadır.
- The population of the town decreases year by year.
O gelenek azalmaktadır.
- That custom is on the decrease.
Borcunu azaltmak için ne yapmalısın?
- What should you do to decrease your debt?
Evi temizlemem için geçen zamanı büyük ölçüde azaltmak istiyorum.
- I would like to drastically decrease the amount of time it takes me to clean the house.
Şehrin nüfusu yıldan yıla azalmaktadır.
- The population of the town decreases year by year.
Fransız şirketlerin rekabeti azalmaya devam etmektedir.
- The competitiveness of French companies continues to decrease.
Borcunu azaltmak için ne yapmalısın?
- What should you do to decrease your debt?
Evi temizlemem için geçen zamanı büyük ölçüde azaltmak istiyorum.
- I would like to drastically decrease the amount of time it takes me to clean the house.
İlaç onun acısını azalttı.
- The medicine decreased his pain.
Bu ilaç ağrını azaltacak.
- This medicine will decrease your pain.
Borcunu azaltmak için ne yapmalısın?
- What should you do to decrease your debt?
Evi temizlemem için geçen zamanı büyük ölçüde azaltmak istiyorum.
- I would like to drastically decrease the amount of time it takes me to clean the house.
Bu köyün nüfusu azalmıştı.
- The population of this village had decreased.
1990'dan beri metan salımları %11 oranında azalmıştır.
- Since 1990, methane emissions have decreased by 11%.
1990'dan beri metan salımları %11 oranında azalmıştır.
- Since 1990, methane emissions have decreased by 11%.
İlaç onun acısını azalttı.
- The medicine decreased his pain.
Satışlarımız azalıyor.
- Our sales are decreasing.
Japonya'nın dış yardımları yurttaki ekonomik yavaşlamadan dolayı kısmen azalıyor.
- Japan's foreign aid is decreasing in part because of an economic slowdown at home.
... to decrease the friction. ...
... decrease the death tolls. ...