Rusya büyük finansal zorluklarla karşılaşıyor.
- Russia is facing great financial difficulties.
Ben çeşitli zorluklar gördüm.
- I have seen various difficulties.
Yaşlı kadın merdivenleri güçlükle tırmandı.
- The old woman climbed the stairs with difficulty.
Soyut modern sanatı anlamada güçlük çekiyorum, özellikle Mondrian.
- I have difficulty understanding abstract modern art, especially Mondrian.
Ben sınavı zorlukla geçtim.
- I passed the examination with difficulty.
Planı gerçekleştirmede biraz zorlukla karşılaşacaksınız.
- You'll find some difficulty carrying out the plan.
Sorunu çözmede zorluk çektim.
- I had difficulty working out the problem.
Biz zorluk olmadan sorunun üstesinden gelebiliriz.
- We can get over the problem without difficulty.
Herhangi bir sıkıntı içinde misin?
- Are you in any difficulty?
Eğer herhangi bir sıkıntın olursa, benden yardım iste.
- If you have any difficulty, ask me for help.
Herhangi bir sıkıntı içinde misin?
- Are you in any difficulty?
Eğer herhangi bir sıkıntın olursa, benden yardım iste.
- If you have any difficulty, ask me for help.
Sorunun çözümünde hiç güçlük çekmedi.
- He had no difficulty in solving the problem.
Soyut modern sanatı anlamada güçlük çekiyorum, özellikle Mondrian.
- I have difficulty understanding abstract modern art, especially Mondrian.
We faced a difficulty.
... of difficulties that have paradoxical outcomes that ...
... try to uncover specific examples of desirable difficulties. ...