You should be careful in choosing friends.
- Arkadaş seçerken dikkatli olmalısın.
I'm the type who likes to think things over very carefully.
- Şeylerin üzerinde çok dikkatlice düşünmeyi seven tipim.
I did not want to attract attention.
- Ben dikkat çekmek istemiyordum.
Tom didn't want to attract attention.
- Tom dikkat çekmek istemiyordu.
Everything should be done with the greatest caution.
- Her şey en büyük dikkatle yapılmalı.
He cautioned me against being careless of my health.
- O beni benim sağlığıma karşı dikkatsiz olmama karşı uyarıda bulundu.
You should take her illness into consideration.
- Onun hastalığına dikkat etmelisin.
I have taken everything into consideration.
- Her şeyi dikkate aldım.
Tom was mindful of my warning.
- Tom uyarıma dikkat etti.
He paid no attention to my warning.
- Uyarımı dikkate almadı.
Tom regarded the statue carefully.
- Tom heykele dikkatlice baktı.
Everyone has gone towards the ruin regardless of warnings.
- Herkes uyarıları dikkate almadan harabeye doğru gitti.
You must be careful not to make him angry.
- Onu kızdırmamak için dikkatli olmalısın.
Be careful interpreting indirect translations. Genders may have changed.
- Dolaylı çevirileri yorumlarken dikkatli ol. Cinsiyetler değişmiş olabilir.
I make a point of arranging sentences in my mind before writing them down.
- Yazmadan önce cümleleri aklımda düzenlemeye dikkat ederim.
I wasn't being mindful and got on a wrong bus by mistake.
- Dikkatli değildim ve yanlışlıkla hatalı otobüse bindim.
Beware of thefts in a big city.
- Büyük bir şehirde hırsızlığa karşı çok dikkatli olun.
Beware of the cockerel. It bites.
- Yavru horoza dikkat edin. O ısırır.
You should be careful in choosing friends.
- Arkadaş seçerken dikkatli olmalısın.
I'm the type who likes to think things over very carefully.
- Şeylerin üzerinde çok dikkatlice düşünmeyi seven tipim.
Look out for the wild dog!
- Vahşi köpeğe dikkat edin!
Look out! There's a car coming.
- Dikkat! Gelen bir araba var.
He took no notice of my advice.
- O, benim tavsiyemi dikkate almadı
I didn't notice the light turn red.
- Işığın kırmızıya döndüğüne dikkat etmedim.
At last, they began to count down cautiously.
- Sonunda, dikkatlice geri saymaya başladılar.
In recent years, some Muslim countries have prospered and attracted the attention of the world.
- Son yıllarda, bazı Müslüman ülkeler zenginleşmiş ve dünyanın dikkatini çekmişlerdir.
Tom failed to heed warning signs.
- Tom uyarı işaretlerine dikkat edemedi.
They gave no heed to the warning.
- Uyarıya dikkat etmediler.
Do your work with more attentiveness.
- Biraz daha dikkatli çalışır mısın?
Recent advances in medicine are remarkable.
- Tıptaki son gelişmeler dikkat çekiyor.
She achieved remarkable results.
- O, dikkate değer sonuçlar elde etti.
Do we need to watch out for tigers around here?
- Buradaki kaplanlara dikkat etmeli miyiz?
Watch out for pickpockets.
- Yankesicilere dikkat edin.
I advise you to be careful in making notes for the lecture.
- Dersi not alırken dikkatli olmanızı tavsiye ederim.
There is one very noteworthy element in this stage.
- Bu aşamada dikkat çeken bir husus vardır.
The forest fire occurred through carelessness.
- Orman yangını dikkatsizlik yüzünden oldu.
If you go into the forest, watch out for the ogres who eat children!
- Eğer ormana giderseniz, çocukları yiyen canavarlara dikkat edin!
Notice how the player uses his elbows.
- Oyuncunun dirseğini nasıl kullandığına dikkat edin.
I didn't notice the light turn red.
- Işığın kırmızıya döndüğüne dikkat etmedim.
Beware of pickpockets.
- Yankesicilere dikkat edin.
Beware of the cockerel. It bites.
- Yavru horoza dikkat edin. O ısırır.
Beware of the cockerel. It bites.
- Yavru horoza dikkat edin. O ısırır.
Beware! There's a car coming!
- Çok dikkat et! Gelen bir araba var!