doğdu teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- born
29 haziran 1979 da zonguldakta doğdu.
Nagasaki, where I was born, is a beautiful port city.
- Doğduğum yer olan Nagasaki, güzel bir liman kentidir.
Do you know where she was born?
- Onun nerede doğduğunu biliyor musun?
- born out
Tom's parents were born outside Canada.
- Tom'un ebeveynleri Kanada'nın dışında doğdular.
She's not from here. She was born out of country.
- O buralı değil. O, ülke dışında doğdu.
- doğ
- birth date
No one can have three different birth dates.
- Hiç kimsenin üç farklı doğum tarihi olamaz.
My water broke on the evening of the predicted birth date.
- Önceden belirlenen doğum tarihinin akşamında suyum kesildi..
- doğ
- be born
Be born, get married, and die; always bring money.
- Doğmak, evlenmek ve ölmek, her zaman para getirir.
A sure method to be rich is to be born rich.
- Zengin olmak için kesin bir yöntem, zengin doğmuş olmaktır.
- doğ
- birth
I got you a pen as a birthday present.
- Doğum günü hediyesi olarak sana kalem aldım.
Tomorrow's my birthday.
- Yarın benim doğum günüm.
- doğ
- (abbr. for doğum)
- doğ
- on
- İçime doğdu
- I can feel it in my bones
