Turkish - English
Definition of ça in Turkish English dictionary
- çalar
- rings
If the phone rings again, I plan to ignore it.
-Telefon tekrar çalarsa, onu duymazdan gelmeyi planlıyorum.
The bell rings at noon.
-Zil öğle saatinde çalar.
- çalar
- steals
- çalar
- (clock) equipped with a striking or alarm mechanism
- çalar
- striking or alarm mechanism of a clock
- çalar
- player
This factory produces CD players.
-Bu fabrika, CD çalarlar üretiyor.
What's your favorite audio player?
-Favori ses çaların nedir?
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of ça in Turkish Turkish dictionary
- Kağnının yan taraflarına, yükün düşmemesi için konulan ağaçlar
- çalar
- Farklılık veya anlam inceliği, nüans