He gathered his children around him.
- O, çocuklarını kendi etrafına topladı.
Motherhood and childhood are entitled to special care and assistance. All children, whether born in or out of wedlock, shall enjoy the same social protection.
- Ana ve çocuk özel ihtimam ve yardım görmek hakkını haizdir. Bütün çocuklar, evlilik içinde veya dışında doğsunlar, aynı sosyal korunmadan faydalanırlar.
Not long ago we heard a father say in the presence of his large family, I don't want any of my boys to be lawyers.
- Yakın zamanda bir babanın büyük ailesinin huzurunda, erkek çocuklarımdan hiçbirinin avukat olmasını istemiyorum. dediğini duyduk.
Children reflect the family atmosphere.
- Çocuklar aile ortamını yansıtırlar.
Where did you guys go?
- Siz çocuklar nereye gittiniz?
The guys working on your car don't seem to know what they're doing.
- Arabanda çalışan çocuklar ne yaptıklarını biliyor gibi görünmüyorlar.
Do you have any kids?
- Hiç çocukların var mı?
Please pass it to the other kids.
- Lütfen onu diğer çocuklara uzat.