Turkish - English
Definition of -ardı in Turkish English dictionary
- used to
- would
- use
- birbiri ardı sıra gelme
- ignore each other during the coming
- kulak ardı etmek
- Turn a deaf ear
- ardı arkası gelmeyen
- continual, never-ending
- ardı arkası kesilmeden
- incessantly
- ardı arkası kesilmemek
- to go on incessantly, to drag on/out
- ardı arkası kesilmeyen
- continual, everlasting
- ardı arkası kesilmeyen
- incessant
- ardı sıra
- immediately after
- göz ardı edilebilir
- remissible
- göz ardı edilebilir
- negligible
- göz ardı etmek
- reckon without
- göz ardı etmek
- to rule sb/sth out
- göz ardı etmek
- blink
- göz ardı etmek
- to undervalue, pay insufficient attention to
- kulak ardı etmek
- to turn a deaf ear
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of -ardı in Turkish Turkish dictionary
- ardı ardına
- Ara vermeden, aralıksız olarak, sürekli bir biçimde
- ardı sıra
- Peşinden, arkasından
- iğne ardı
- İğneyi, çıkış noktasının gerisinden saplayıp daha ileriden çıkararak yapılan aralıksız dikiş veya nakış türü
Related Terms
-ardı
Hyphenation
ar-dıResimler
History
Favorites