Sadece birkaç kişi beni anladı.
- Only a few people understood me.
Birkaç yıl önce Romanya'yı gördüm.
- I visited Romania a few years ago.
Tom bir kaç kere başını salladı.
- Tom nodded his head a few times.
Tom Mary'den sadece bir kaç inç daha uzundur.
- Tom is only a few inches taller than Mary.
Birkaç kitap var ama onlarda bazı baskı hataları var.
- There are a few books, but they have some misprints.
Mary ve diğer bazı kadınlar birkaç saattir buradaydı.
- Mary and some other women were here for a few hours.