a little, a few, a jot

listen to the pronunciation of a little, a few, a jot
English - Turkish

Definition of a little, a few, a jot in English Turkish dictionary

a bit
bir parça

Ben bir çocukken, böceklere dokunmak beni bir parça rahatsız etmezdi. Şimdi neredeyse onların resimlerine bakmaya katlanamıyorum. - When I was a kid, touching bugs didn't bother me a bit. Now I can hardly stand looking at pictures of them.

Tom şapkasındaki bir parça kiri fırçaladı. - Tom brushed a bit of dirt off of his hat.

a bit
zerre kadar

Kimya ile zerre kadar ilgilenmiyorum. - I'm not a bit interested in chemistry.

a bit
dıngılı
a bit
bir damcı
a bit
biraz

O bana biraz garip geldi. - It's a bit strange to me.

Sandalyeyi biraz oynatabilir misiniz? - Could you move the chair a bit?

a bit
bir kırık
a bit
bir kırtık
English - English
a bit