a particular group of people

listen to the pronunciation of a particular group of people
English - Turkish

Definition of a particular group of people in English Turkish dictionary

folk
{i} halk

Eminim ki halkın seni özlüyordur. - I'm sure your folks miss you.

Halk müziğinden hoşlanırdım. - I used to like folk music.

folk
folklor

O, okullarda kullanım için bir Japon folklor antolojisi derledi. - He compiled a Japanese folklore anthology for use in schools.

Bu akademik bildiride, Almanya ve Hollanda folklorlarını karşılaştırıyorum. - In this paper, I compare the folklores of Germany and Holland.

folk
{i} ahali
folk
{i} millet

Burada görülecek hiçbir şey yok, millet. Devam edin. - Nothing to see here, folks. Move along.

Benim millet bana onun hakkında hikayeler anlatırdı. - My folks used to tell me stories about that.

folk
aile
folk
{i} insanlar

Siz insanlarla çalışmak bir zevkti. - It was a pleasure working with you folks.

Hollanda halk biliminde kabouterler yer altında yaşayan minik insanlardır. - In Dutch folklore, kabouters are tiny people who live underground.

folk
folklore halkın malı olan gelenek
folk
(sıfat) halk
folk
{i} halk müziği

Tom halk müziği ile çok ilgileniyor. - Tom is very interested in folk music.

Halk müziğinden hoşlanırdım. - I used to like folk music.

folk
ana baba
folk
inanç
a group of
bir grup
folk
folk
a group of
bir gurup
folk
dili akraba
folk
halkbilg
folk
âdet
folk
folk dance halk oyunu
folk
(isim) halk, ahali, insanlar, millet, ırk, halk müziği
folk
atasözü ve masallar
English - English
folk
a particular group of people

    Hyphenation

    a par·ti·cu·lar group of peo·ple

    Turkish pronunciation

    ı pırtîkyılır grup ıv pipıl

    Pronunciation

    /ə pərˈtəkyələr ˈgro͞op əv ˈpēpəl/ /ə pɜrˈtɪkjəlɜr ˈɡruːp əv ˈpiːpəl/
Favorites