English - Turkish
Definition of a person due to inherit in English Turkish dictionary
- heir
- varis
Hangi prens tahtın meşru varisi?
-Which prince is the legitimate heir to the throne?
Tek çocuk olduğu için, o tek varisti.
-Being an only child, he was the sole heir.
- heir
- {i} mirasçı
Tom mirasçı bırakmadan öldü.
-Tom died without heirs.
Zengin tüccar çocuğu evlatlık aldı ve onu mirasçısı yaptı.
-The rich merchant adopted the boy and made him his heir.
- heir
- kalıtçı
- heir
- (Kanun) kendisine miras kalan şahıs
- heir
- {i} vâris, mirasçı, kalıtçı
Related Terms
English - English
Definition of a person due to inherit in English English dictionary
- heir
a person due to inherit
Hyphenation
a per·son due to in·her·itTurkish pronunciation
ı pırsın dyu tı înherıtPronunciation
/ə ˈpərsən ˈdyo͞o tə ənˈherət/ /ə ˈpɜrsən ˈdjuː tə ɪnˈhɛrət/
Resimler
History
Favorites