O, balıklar hakkında o kadar şeyi nasıl öğrendi?
- How did she get to know so much about fish?
Bu Tom'un yakaladığı balıklardan biri.
- This is one of the fish that Tom caught.
Hoverkraftım yılanbalığı dolu.
- My hovercraft is full of eels.
Burada balık tutmak yasaktır.
- Fishing is prohibited here.
Hobilerim balık tutmak ve televizyon izlemektir.
- My hobbies are fishing and watching television.
Balık avlamak için göllere gidiyor musun?
- Do you go fishing on the lakes?
Benimle balık avlamaya gel.
- Come fishing with me.
Geçen hafta yakaladığım yılan balığı hâlâ canlı.
- The eel I caught last week is still alive.
Politikacı bir yılan balığı gibi kaygan!
- The politician is as slippery as an eel!