Bu Tom'un yakaladığı balıklardan biri.
- This is one of the fish that Tom caught.
Tom yatak odasındaki akvaryumda yüzen tropik balıklara bakarak oturdu.
- Tom sat staring at the tropical fish swimming around in the aquarium in his bedroom.
Hoverkraftım yılanbalığı dolu.
- My hovercraft is full of eels.
Bu kulübün bir üyesi kalmak istiyorsanız balık tutmak ya da yem kesmek zorundasınız.
- If you want to stay a member of this club, you have to fish or cut bait.
Güzel bir gün ve canım balık tutmak istiyor.
- It is a fine day and I feel like going fishing.
Tom, oldukça sık balık avlamaya gider.
- Tom goes fishing quite often.
Bazı oğlanlar balık avlar, diğerleri ise yüzer.
- Some of the boys are fishing and the others are swimming.
Tom bir yılan balığı gibi kaygan.
- Tom is slippery as an eel.
Politikacı bir yılan balığı gibi kaygan!
- The politician is as slippery as an eel!