as late as

listen to the pronunciation of as late as
English - Turkish
ancak
artık
kadar geç

you can pick them up as late as 6pm.

İstediğim kadar geç saatlere kadar yatmayabilirim. - I can stay up as late as I want.

İstediğimiz kadar geç saatlere kadar yatmayabiliriz. - We can stay up as late as we want.

till
-e kadar
till
{e} kadar

O, sabahtan akşama kadar çalıştı. - He worked from morning till night.

06:00 ya kadar başlayamam. - I cannot start till six o'clock.

as as
kadar
till
(Ticaret) para kasası
till
çiftçilik
till
(Tarım) pullukla sürmek
till
para çekmecesi
till
oluncaya kadar

Sınavda başarısız oluncaya kadar tembelliğinden pişman olmadı. - He did not repent of his idleness till he failed in the examination.

O, mezun oluncaya kadar çok utangaçtı. - She had been very shy till she graduated.

till
(İş yerlerinde kullanılan) Kasa
till
{f} sürmek
till
till I come
till
ziraat
till
bağ
till
işle
till
(fiil) sürmek, toprağı sürmek, işlemek (toprak)
till
ben gelinceye kadar

Ben gelinceye kadar onlara beklemesini söyle. - Ask them to wait till I come.

Ben gelinceye kadar onun beklemesini iste. - Ask him to wait till I come.

till
{e} bağ. -e kadar: till Friday cumaya kadar. till Antalya Antalya'ya kadar
till
zamana kadar

O zamana kadar her şey olabilir. - Anything may happen till that time.

Dükkân ne zamana kadar açık? - When is the store open till?

till
{f} toprağı sürmek
till
{i} kasa
till
till now şimdiye kadar
English - English
till