Start derhal yapılmalı.
- A start should be made at once.
Derhal işimize başlayalım.
- Let's begin our work at once.
Hemen yolculuğa hazırlan.
- Get ready for the trip at once.
Onu hemen tanıdım, çünkü onu daha önce görmüştüm.
- I recognized him at once, because I had seen him before.
Aniden bir feryat duydum.
- All at once, I heard a cry.
Aniden gökyüzü karardı ve yağmur başladı.
- All at once the sky became dark and it started to rain.
Aynı zamanda iki şeyi yapamazsın.
- You can't do two things at once.
Kimse bir defada iki şeyi yapamaz.
- Nobody can do two things at once.
Bütün çamaşırımı bir defada yıkayabilir miyim?
- May I wash all my laundry at once?
Onlar hepsi birden gülmeye başladılar.
- All at once they began to laugh.
Birdenbire, o konuştu.
- All at once, he spoke out.
Aniden gökyüzü karardı ve yağmur başladı.
- All at once the sky became dark and it started to rain.
Aniden bir patlama oldu.
- All at once there was an explosion.
Aynı anda kaç tane iş yapabilirsin?
- How many jobs can you do at once?
Hepimiz aynı anda ayağa kalktık.
- We all stood up at once.
Mary'nin açıklamaları beni büyüledi ve birdenbire beni üzdü.
- Mary's explanations enchanted me and desolated me all at once.
Her şey birdenbire oldu.
- Everything happened all at once.
Bütün arkadaşlarımı hep birden davet edemem.
- I can't invite all my friends at once.
Herkes hep birden konuştu.
- Everyone talked at once.
Tell the doctor to come at once. She is having a baby.
He tried to eat four cookies at once.
... To get enough of the right material in the right place all at once ...
... ONCE THE FOOD RUNS OUT, WE'RE GONNA LOOK TASTY TO THAT GUY. ...