Tom çok tertipli değildi.
- Tom wasn't very organized.
Çok tertipli değilim.
- I'm not very organized.
Parti Mac tarafından organize edildi.
- The party was organized by Mac.
Biz daha organize olmalıyız.
- We should get more organized.
O toplantıyı kim düzenledi?
- Who organized that meeting?
Evleri Feng Shui'ye göre düzenlendi.
- Their house is organized according to Feng Shui.
Kayalar Japon tarzı bahçede güzel biçimde düzenlendi.
- Rocks are beautifully arranged in the Japanese-style garden.
Toplantı gelecek pazar düzenlendi.
- The meeting was arranged for next Sunday.
Yarınki parti için yeme içme işini düzenledim.
- I arranged catering for tomorrow's party.
Onlar bir toplantı düzenlediler.
- They arranged a meeting.
Kamuoyunun örgütlü suça olan hayranlığı çok rahatsız edicidir.
- The public's fascination with organized crime is very disturbing.
Tom düzenli görünüyor.
- Tom seems to be organized.
Tom oldukça düzenli, değil mi?
- Tom is quite organized, isn't he?