Definition of büyük baba in Turkish English dictionary
- gramps
- grandpa
My grandpa is good at shogi. His level is fourth dan, amateur.
- Büyük babam şogide iyidir. Onun seviyesi dördüncü dan, amatör.
Do you have any pictures of your great grandparents?
- Sende büyük büyük babalarının resimleri var mı?
- granddaddy
- granddad
- büyükbaba
- {i} grandpa
Bill was sent to live with his grandparents while his mother studied to become a nurse.
- Bill, annesi bir hemşire olmak için eğitim alırken, büyükanne ve büyükbabası ile birlikte yaşamaya gönderildi.
Mom, I don't want to go with Grandpa. Leave me here.
- Büyükbabamla gitmek istemiyorum anne. Beni burada bırak.
- büyükbaba
- grandfather
I was named Robert by my grandfather.
- Büyükbabam tarafından bana Robert adı verildi.
Tom was reasonably certain that Mary had stolen his grandfather's gold watch.
- Tom, Mary'nin onun büyükbabasının altın saatini çaldığından oldukça emindi.
- büyükbaba
- grandad
- büyükbaba
- (Tabiat Doğa) (kelebek) small tortoiseshell
- büyükbaba
- grandfather, grandad, grandpa
- büyükbaba
- grandpapa
- büyükbaba
- granddad
