Newly printed books smell good.
- Yeni basılmış kitaplar güzel kokuyor.
Tom's pajamas have a picture of a cute little red squirrel printed on them.
- Tom'un pijamalarına basılmış sevimli küçük kırmızı bir sincap resmi var.
I play bass guitar in a guitar ensemble.
- Bir gitar topluluğunda bass gitar çalarım.
Basset hounds are gentle dogs.
- Basset tazıları kibar köpeklerdir.
Tom doesn't know how to play the bass guitar.
- Tom nasıl bas gitar çalacağını bilmiyor.
Are you happy with your new bass guitar?
- Yeni bas gitarından memnun musun?
The press is interested in his private life.
- Basın onun özel hayatıyla ilgileniyor.
He has to have his blood pressure taken every day.
- O, her gün kan basıncı ölçtürmek zorundadır.
This book is out of print.
- Bu kitabın baskısı tükendi.
Tom finds it difficult to read small print.
- Tom küçük baskıyı okumayı zor buluyor.
Are you still playing the bassoon?
- Hâlâ bason çalıyor musun?
A lot of books are published every year.
- Her yıl bir sürü kitap basılır.
We finally published the book.
- Sonunda kitabı bastık.
He pressed the brake pedal.
- O, fren pedaline bastı.
She pressed her lips firmly together.
- Dudaklarını sıkıca birbirine bastırdı.
The union is pressing for a ten-percent pay hike.
- Sendika yüzde on oranında ücret zammı için baskı yapıyor.
They'll keep pressing the foreman.
- Onlar ustabaşına baskı yapmaya devam edecekler.
Mistakes in the printing should be pointed out at once.
- Baskıdaki hatalara derhal dikkat çekilmelidir.
The first printing machine was invented by Gutenberg.
- İlk baskı makinesi Gutenberg tarafından icat edilmiştir.
He walked on tiptoe so that nobody would hear him.
- O, kimse onu duymasın diye parmak uçlarına basarak yürüdü.