bestattete

listen to the pronunciation of bestattete
English - Turkish

Definition of bestattete in English Turkish dictionary

buried
{s} gömülü

Onun külleri burada gömülüdür. - His ashes are buried here.

Onun, bütün o karın altında gömülü olduğunu duyuyorum. - I hear it's buried under all that snow.

buried
gömülmüş

Sami çok tenha bir yere gömülmüştü. - Sami was buried in a very secluded place.

Sami arka bahçesinde gömülmüş bir ceset buldu. - Sami found a body buried in his backyard.

buried
gömülmek

Öldüğümde onun yanına gömülmek istiyorum. - When I die, I want to be buried next to her.

Tom burada gömülmek istediğini söylüyor. - Tom says that he wants to be buried here.

buried
gömük
buried
yatmak
entombed
gömülmüş
buried
göm

O, biricik oğlunu gömdü. - She has buried her only son.

Buraya altın barlarını kim gömdü. - Who buried the gold bars here?

intered
gömüldü
buried
gömmek
buried
{s} örtülü
German - English
entombed
consigned to the grave
laid to rest
ensepulchred
buried
intered
sepulchred
inhumed
inearthed