Black clouds announced the coming thunderstorm.
- Siyah bulutlar gelen gök gürültülü fırtınayı bildirdi.
Research in Motion announced the layoff of 2000 employees and a restructuring of the company.
- Research in Motion 2000 işçinin çıkarıldığını ve şirketin yeniden yapılanmasını bildirdi.
The notice was badly printed.
- Bildirim kötü biçimde basıldı.
You'll receive a notice in a few days.
- Birkaç gün içinde bir bildirim alacaksınız.
Why wasn't Tom notified?
- Neden Tom'a bildirilmedi?
Why wasn't I notified?
- Neden bana bildirilmedi?
Will you notify me after 3 minutes?
- 3 dakika sonra bana bildirir misin?
Why didn't the police notify us?
- Niçin polis bize bildirmedi?
I have nothing to declare.
- Bildirecek bir şeyim yok.
I have something to declare.
- Bildirecek bir şeyim var.
A healthy man does not know the value of health.
- Sağlıklı olan adam sağlığın değerini bilmez.
Do you know where your father went?
- Babanın nereye gittiğini biliyor musun?
Everybody knew that she was being pushy.
- Onun saldırgan olduğunu herkes biliyordu.
Everybody knew she could speak English well.
- Onun iyi İngilizce konuşabildiğini herkes biliyordu.
She got married without her parents knowing it.
- O, anne ve babasının bilgisi olmadan evlendi.
There is no knowing which team will win.
- Hangi takımın kazanacağını bilmek zor.
Ken is as tall as Bill.
- Ken Bill kadar uzun boylu.
I invited Ken, Bill and Yumi.
- Ken, Bill ve Yumi'yi davet ettim.
The past can only be known, not changed. The future can only be changed, not known.
- Geçmiş sadece bilinir, değişmez. Gelecek ise sadece değişir, bilinmez.
Mr Hashimoto is known to everyone.
- Bay Hashimoto herkes tarafından bilinir.
O, bana yeni arabasını gösterdi.
- Hun viste mig sin nye bil.
Babam alışveriş yaparken annem arabada kaldı.
- Mor blev i bilen mens far handlede ind.
Bu arabayı sana kim sattı?
- Hvem solgte denne bil til dig?