My native language is a foreign language for someone else.
- Benim anadilim bir başkası için yabancı dildir.
Tom is married to someone else now.
- Tom şu anda bir başkasıyla evlidir.
One man's loss is another man's gain.
- Birinin kaybı bir başkasının kazancıdır.
One failure followed another.
- Bir başarısızlığı bir başkası izledi.
Another ten minutes' walk brought us to the shore.
- On dakikalık bir başka yürüyüş bizi kıyıya getirdi.
The famous author created another best-selling book.
- Ünlü yazar bir başka en çok satan kitabı oluşturdu.