birne

listen to the pronunciation of birne
German - Turkish
[die] armut; ampul
n. e. 'birnı armut; ampul
n {'birnı} e armut; ampul
armut

Satıcı kadın armut kasasını taşıyor. - Die Verkäuferin trägt eine Kiste mit Birnen.

Satıcı kadın armutların olduğu kasayı taşıyor. - Die Verkäuferin trägt eine Kiste mit Birnen.

weich in der birne
armut yumuşak
English - Turkish

Definition of birne in English Turkish dictionary

bean
fasulye

Fasulyeleri dökmeyin. - Don't spill the beans.

Fasulye pişirmek için favori tarzın nedir? - What's your favorite way to cook beans?

bean
{i} tane, tohum
bean
(Gıda) bakla

Tom Mary'ye baklayı ağzından çıkardı. - Tom spilled the beans to Mary.

Baklayı ağzından çıkarmanın tam zamanı. - It is high time you spilled the beans.

bean
ufak olan
bean
şekerfasulyesi
bean
çekirdek

Mame kahve çekirdeklerini öğütmek için kahve değirmeni kullanır. - Mame uses a coffee mill to grind coffee beans.

Bizim lezzetli kahvemiz taze kavrulmuş kahve çekirdeklerinden yapılır. - Our delicious coffee is made from freshly roasted coffee beans.

bean
(bakla/bezelye/kahve/vb.) tane
bean
(isim) fasulye, tane; metelik, dost, kafa, akıl, kelle, saksı (kafa); adam
bean
{i} kelle
bean
{i} tane

E vitamini bakımından zengin gıdalar koyu yeşil yapraklı sebzeler, fasulye, sert kabuklu yemişler ve tam taneli hububatları içermektedir. - Foods rich in vitamin E include dark-green, leafy vegetables, beans, nuts and whole-grain cereals.

Kavanozda kaç tane fasulye var? - How many beans are in the jar?

bean
beanpole fasulye sırığı
bean
{i} kafa
bean
{i} metelik
bean
argo baş
bean
{i} adam

Adam tatilinden çok enerjik döndü. - The man returned from his vacation full of beans.

bean
çok uzun boylu kimse
bean
{i} dost
bean
{i} saksı (kafa)
bean
diğer bitkilerde tane fasulyeye benzeyen şey
German - English
barrel socket (wind instrument)
light bulb
bonce
bean
nob (head)
noddle
noodle (old-fashioned)
nut
bulb
pear

John has five apples. He gives one to Mary. How many pears are left in the bag? - Johannes hat fünf Äpfel. Einen gibt er Maria. Wie viele Birnen sind dann noch in der Tüte?

This pear smells nice. - Diese Birne riecht gut.

Birne (Frucht)
pear (fruit)
Birne (Kopf)
noggin
Birne (Teil der Klarinette)
barrel (component of the clarinet)
Benutz deine Birne!
Use your noggin!
Wilde Birne
wild pear
Wilde Birne
European wild pear