I will go cycling even if it rains.
- Yağmur yağsa bile, bisiklet sürmeye giderim.
Tom told me that if it didn't rain tomorrow he'd go cycling with Mary.
- Tom bana yarın yağmur yağmasa Mary ile birlikte bisiklet sürmeye gideceğini söyledi.
In all my years as a cycling fan, I've never seen a breakaway like this.
Mayuko can ride a bicycle.
- Mayuko bir bisiklet sürebilir.
I can ride a bicycle.
- Ben bisiklet sürebilirim.
We are going to cycle to the lake tomorrow.
- Yarın göle doğru bisiklet süreceğiz.
I plan to cycle around Shikoku next year.
- Gelecek yıl Shikoku çevresinde bisiklet sürmeyi planlıyorum.