bugünlerde

listen to the pronunciation of bugünlerde
Turkish - English
in these days
nowadays

Tom and Mary aren't getting along very well with each other nowadays. - Tom ve Mary bugünlerde birbirleriyle çok iyi geçinemiyorlar.

Beef is expensive nowadays. - Et bugünlerde pahalı.

currently

We are currently looking for individuals who have experience in customer service. - Bugünlerde, müşteri hizmetlerinde deneyimi olan kişiler arıyoruz.

bugün
today

It will not make much difference whether you go today or tomorrow. - Bugün ya da yarın gitmen pek fark yaratmayacak.

It is windy today, isn't it? - Bugün hava rüzgarlı, değil mi?

bugün
in this day and age
bugün
(Bilgisayar) today at
bugün
this day

I'm so tired. I'm not even sure whether I'll be able to survive this day. - Çok yorgunum. Bugün hayatta kalıp kalamayacağımdan ben bile emin değilim.

May this day be the happiest day in your life. - Bugün hayatındaki en mutlu gün olsun.

Turkish - Turkish
İçinde bulunduğumuz zamanda, bu birkaç gün içinde: "Bugünlerde İstanbul nahiyelerinin birinde gecelerimi geçirmek mecburiyetindeydim."- S. F. Abasıyanık
şimdilerde
bugün
İçinde bulunduğumuz günde
bugün
İçinde bulunduğumuz gün. İçinde bulunduğumuz çağ, zaman: "Bugünün çoluğu çocuğu hep sakallı."- H. Taner. İçinde bulunduğumuz günde
bugün
İçinde bulunduğumuz çağ, zaman
bugün
İçinde bulunduğumuz gün