Özenle hazırladığım konuşmamı yaptım.
- I gave my carefully prepared speech.
Şeylerin üzerinde çok dikkatlice düşünmeyi seven tipim.
- I'm the type who likes to think things over very carefully.
Polis kutuyu dikkatlice kaldırdı.
- The policeman lifted the box carefully.
Tom belgeleri dikkatle inceledi.
- Tom looked over the documents carefully.
Ben onu dikkatle dinlemeye çalıştım.
- I tried to listen to him carefully.
Onu itinayla ambulansa kaldırdılar.
- They lifted him carefully into the ambulance.
Eğer dikkatli olmazsan ,kayabilir ve buzlu basamakların üstüne düşebilirsin.
- If you're not careful, you might slip and fall on the icy steps.
Doktor, hangi ilacı vereceğine karar vermeden önce dikkatlice düşünür.
- The doctor thinks carefully before deciding what medicine to give.
Doktor, hangi ilacı vereceğine karar vermeden önce dikkatlice düşünür.
- The doctor thinks carefully before deciding what medicine to give.
Şeylerin üzerinde çok dikkatlice düşünmeyi seven tipim.
- I'm the type who likes to think things over very carefully.
Kış havasında araba kullanırken önemli ölçüde özen, tavsiye olunur.
- Considerable care is advised when driving in winter weather.
Tom büyük özenle kalktı.
- Tom rose with great care.
Bakım onun görünüşünü on yaş büyük yaptı.
- Care has made her look ten years older.
Bakım onu çabuk yaşlandırdı.
- Care aged him quickly.
Onu itinayla ambulansa kaldırdılar.
- They lifted him carefully into the ambulance.
Biri Tom'la ilgilenmek zorunda.
- Someone has to take care of Tom.
Komşu çocuklarıyla ilgilenmek zorundayım.
- I have to take care of the neighbor kids.
Birkaç kişi kaygısız.
- Few people are free from cares.
Annem, kaygısız, neşeli ve iyi huyludur.
- My mother is carefree, cheerful and good-natured.
O, babasının ölümünden sonra işle ilgilendi.
- He took care of the business after his father's death.
O, yaşlı annesiyle ilgilenir.
- She takes care of her old mother.
Bir karar vermeden önce seçenekleri titizlikle düşünüp taşınmalıyız.
- We should weigh the options carefully before making a decision.
Birisi hastayla ilgilenmeli.
- Somebody must care for the patient.
Sen gerçekten iyi bir sekretersin. Her şeyle ilgilenmemiş olsaydın , ben hiçbir şey yapamazdım. Sen harikasın.
- You are a really good secretary. If you didn't take care of everything, I couldn't do anything. You are just great.
Arkadaş seçerken dikkatli olmalısın.
- You should be careful in choosing friends.
Doktor, hangi ilacı vereceğine karar vermeden önce dikkatlice düşünür.
- The doctor thinks carefully before deciding what medicine to give.
Eğer zayıflamak istiyorsan ne yediğine dikkat etmek zorundasın.
- If you want to lose weight, you'll have to be careful about what you eat.
Giderlerimize dikkat etmek zorundayız.
- We have to be careful with expenses.
Yaşlıları korumak için üzerimize düşeni yapmak amacıyla, bakım çalışmalarımız sırasında müşterilerimizi eğitmeye ve onlara göz kulak olmaya çalışıyoruz.
- To do our part to protect the elderly, we work to educate and watch out for our clients during our caregiving activities.
Hepimiz ulusal mirasımızı korumak için özen göstermeliyiz.
- We must all take care to preserve our national heritage.
Bir hediyeyi özenli biçimde seç.
- Choose a present carefully.
Eğer dikkatli olmazsan, kendini inciteceksin.
- You will hurt yourself if you're not careful.
Evet. Biz çok dikkatli olmalıyız.
- Yes. We should be very careful.
Endişeler ve üzüntüler onun aklında yaygındılar.
- Cares and worries were pervasive in her mind.
Tom ve benim kendimize bakabilip bakamayacağımızı merak ediyorum.
- I wonder if Tom and I can take care of ourselves.
Beni gerçekten sevip sevmediğini merak ediyorum.
- I wonder if you have ever really cared for me.
Bay Johnson dikkatsiz yönetimi nedeniyle kaybedilen para miktarı hakkında endişe ediyordu.
- Mr Johnson was concerned about the amount of money that was being lost because of careless management.
O, hasta annesi için endişe ediyor.
- She cares for her sick mother.
Onun tasasız bir hayatı vardır.
- Her life is free from care.
Onlar sağlık hizmetleri için bir yasa tasarısı hazırladılar.
- They've written a bill for health care.
He carefully avoided the subject all evening.
He carefully studied the papers, while planning his next move.
Young children can learn to care for a pet.
Would you care to dance?.
Care should be taken when holding babies.
I don't care what you think.
dental care.
in care.
Than Feraunte his cosyn had grete care and cryed full lowde .
I don't have a care in the world.
They made a careful search of the crimescene.
Alas,’ sayde Sir Cadore, ‘now carefull is myne herte that now lyeth dede my cosyn that I beste loved.’.
He was a slow and careful driver.
... index copies carefully. ...
... the past should be carefully shared with other people with ...