O kadın arkadaşlık istedi.
- He wanted female companionship.
Fadıl sevgi ve arkadaşlık arıyordu.
- Fadil was seeking love and companionship.
Evcil hayvanlar sadece bize eşlik etmekten daha fazlasını sunar.
- Pets offer us more than mere companionship.
Yeni politikayı benimsemek, bu şirketin şimdiye kadar yaptığı en iyi şeydi.
- Adopting the new policy was the best thing this company ever did.
O, geçen yıl o şirket için çalışmaya başladı.
- He began to work for that company last year.
Şirketimizi birlikte çevirmemiz için yeni bir lidere ihtiyacımız var.
- We need a new leader to pull our company together.
Tom sadece üç aydır firmamızla birlikte.
- Tom has only been with our company for three months.
Bir ortaklık ister misin?
- Do you want some company?
Tom bir ortaklık istediğini söyledi.
- Tom said he wanted some company.
Şirketin kuruluşu 1950 yılında oldu.
- The launching of the company was in 1950.
O, çok iyi bir arkadaş değildir.
- He is not very good company.
Sadece Tom'a arkadaşlık etmek için geldim.
- I just came along to keep Tom company.
Tom şirkette benim dostumdur.
- Tom is my ally at the company.
Sana arkadaşlık edebilir miyim?
- Can I keep you company?
Bana kim arkadaşlık ederdi?
- Who would keep me company?