Waseda tied Keio in yesterday's game.
- Waseda dünkü oyunda Keio ile berabere kaldı.
The questions in yesterday's examination were far easier than I had expected.
- Dünkü sınavdaki sorular umduğumdan çok daha kolaydı.
The patient is much the same as yesterday.
- Hasta dünkü durumuyla hemen hemen aynı.
Yesterday's board meeting was a big success.
- Dünkü yönetim kurulu toplantısı büyük bir başarıydı.
Yesterday was Sunday, not Saturday.
- Dün cumartesi değil, pazardı.
We arrived here at six yesterday evening.
- Buraya dün akşam altıda geldik.
Yesterday I baked pastries with mushrooms.
- Dün Mantarlı hamur işleri pişirdim.
Forget about the past. Compared to yesterday, I like today more. That's why I try to enjoy the moment, that's all.
- Geçmişi unutun. Dünle karşılaştırıldığında, bugünü daha çok seviyorum. Bunun sebebi anın tadını çıkarmaya çalışıyorum, bu kadar.
Tom called me yesterday at nine in the morning.
- Tom dün sabah saat dokuzda beni aradı.
I saw you yesterday at the funeral.
- Seni dün cenaze töreninde gördüm.