We use computers to solve problems and to put information in order.
- Biz sorunları çözmek ve bilgiyi düzenlemek için bilgisayarlar kullanırız.
He put his room in order.
- O, odasını düzenledi.
Click here to edit the sentence.
- Cümleyi düzenlemek için buraya tıklayın.
He has some knowledge of editing.
- Düzenleme ile ilgili biraz bilgisi var.
I am not going out because I have to tidy my room.
- Odamı düzenlemek zorunda olduğum için dışarı çıkmayacağım.
They arranged a meeting.
- Onlar bir toplantı düzenlediler.
The two stamp collectors arranged a trade.
- İki pul koleksiyoncusu bir takas düzenledi.
Many countries try to regulate the birth rate.
- Birçok ülke doğum oranını düzenlemeye çalışıyor.
Traffic lights are used to regulate traffic.
- Trafik ışıkları trafiği düzenlemek için kullanılır.
The President needs to sign a law regulating public spending.
- Başkanın kamu harcamalarını düzenleyen bir yasayı imzalanması gerekiyor.
He organized a summer rock festival.
- O, bir yaz rock festivali düzenledi.
Their house is organized according to Feng Shui.
- Evleri Feng Shui'ye göre düzenlendi.
She tried to persuade him to organize a boycott.
- O, onu bir boykot düzenlemesi için ikna etmeye çalıştı.
He organized a summer rock festival.
- O, bir yaz rock festivali düzenledi.
She spends more time organizing than I.
- O, düzenlemede benden daha fazla zaman harcar.
I have to organize my schedule before the end of the month.
- Ayın sonundan önce programımı düzenlemek zorundayım.
Tom scheduled a last-minute meeting.
- Tom bir son dakika toplantısı düzenledi.
We arranged the books according to size.
- Kitapları büyüklüklerine göre düzenledik.
She arranged the flowers beautifully.
- Çiçekleri güzel düzenledi.