dağcı

listen to the pronunciation of dağcı
Turkish - English
mountaineer

The mountaineer set out for the summit. - Dağcı zirve için yola çıktı.

Hardy young people like mountaineering. - Cesur genç insanlar dağcılığı seviyorlar.

alpinist

She is a doctor and also an alpinist. - O bir doktor ve aynı zamanda bir dağcıdır.

mountain climber, mountaineer
cragsman
climber

The climbers awoke before daybreak. - Dağcılar şafaktan önce uyandı.

Avalanches are a danger to climbers. - Çığ dağcılar için bir tehlikedir.

dağcı buz baltası
ice axe
dağcı kazması
ice pick
demir uçlu dağcı sopası
alpenstock
Turkish - Turkish
Dağa tırmanma sporu yapan kimse, alpinist
alpinist
English - Turkish
(Dağcılık) Alpinist, climber, mountaineer, cragsman