Düğün düzenleme sitesi ile tanışma sitesi arasında ne fark vardır?
- What's different between a wedding arrangement site and a dating site?
Sanırım çevrim içi tanışma güvenli değil.
- I think online dating isn't safe.
Geriye dönüp baktığında, Tom her iki kız kardeşle aynı zamanda flört etmemesi gerektiğini anladı.
- In retrospect, Tom realized he shouldn't have been dating both sisters at the same time.
Hiç benim gibi biriyle flört etmeyi düşünür müsün?
- Would you ever consider dating someone like me?
Ben onunla buluşmaya başladım.
- I started dating her.
Fadıl, Leyla'nın gizli buluşma hayatı hakkında bilgi edindi.
- Fadil found out about Layla's secret dating life.
Bir zamanlar tam Mary gibi bir kızla çıkıyordum.
- I once dated a girl just like Mary.
En son ne zaman biriyle çıktın?
- When was the last time you went on a date?
Jane randevusunda tüm bir çikolatalı kekin bittiğine inanamadı.
- Jane could not believe it when her date polished off an entire chocolate cake.
Tom'un Mary ile dün gece bir randevusu vardı.
- Tom had a date with Mary last night.
Takvimdeki tarih 23 Eylül 1964'tü.
- The date on the calendar was September 23, 1964.
Piknik için tarih belirleyelim.
- Let's fix the date for the picnic.
Tom Mary ile buluşmaya gitti.
- Tom went on a date with Mary.
Tom Mary ile amacına ulaşamadı; ondan buluşma talep ettiğinde o onu reddetti.
- Tom couldn't make the grade with Mary; she refused him when he asked her for a date.
Onunla flört ediyor musun?
- Do you ever date her?
Kız kardeşimle flört etmene izin vermeyeceğim.
- I won't allow you to date my sister.
Mary John'la buluşmak için çıksa, Tom kesinlikle memnun olmaz.
- Tom certainly wouldn't be pleased if Mary went out on a date with John.
Dan, Linda ile buluşmak bile istemiyordu.
- Dan didn't even want to date Linda.
Bu gece eski bir kız arkadaşımla bir buluşmam var.
- I have a date tonight with an old girlfriend.
Erkek arkadaşım ve ben ilk buluşmamızda seks yaptık.
- My boyfriend and I had sex on the first date.
Hangisini tercih edersin, kuru üzüm, kuru erik veya hurma mı?
- Which do you prefer, raisins, prunes or dates?
Hurmayı bademle beraber yemeyi severim.
- I like to eat a date with almonds.
Sami, Leyla'yla flört etmek istiyordu.
- Sami wanted to date Layla.
Sizin fikirleriniz tamamen çağ dışıdır.
- Your ideas are all out of date.
Bu kitap biraz çağ dışı.
- This book is a little out of date.
Bu sayfanın son güncellenme tarihi: 2010.11.03
- Date of last revision of this page: 2010-11-03
Önceden belirlenen doğum tarihinin akşamında suyum kesildi..
- My water broke on the evening of the predicted birth date.
Bu gelenek Edo döneminden kalma.
- This custom dates from the Edo period.
Bu arabanın modası geçmiş.
- This car is out of date.
Bu ayakkabıların modası geçmiş.
- Those shoes are out of date.
Tom'un sevgililer günü için bir randevusu vardı.
- Tom had a date for Valentine's Day.
Sizin fikirleriniz güncelliğini yitirmiş gibi görünüyor
- Your opinion seems to be out of date.
Tom Mary ile çıkmak istedi fakat o onu geri çevirdi.
- Tom asked Mary for a date, but she turned him down.
Tom'la çıkmak istiyor musun?
- Do you want to go out on a date with Tom?
It was a couple of years before he even started dating again.
The Batavian republic dates from the successes of the French arms. - E. Everett.
the date for pleading.
And to have children wise and valorous.
Jessica Simpson reportedly went on a drinking binge after discovering ex- boyfriend John Mayer is dating Jennifer Aniston.
This show hasn't dated well.
... She started dating this new guy. ...