He was late because of the snow.
- O, kardan dolayı geç kaldı.
Japan's foreign aid is decreasing in part because of an economic slowdown at home.
- Japonya'nın dış yardımları yurttaki ekonomik yavaşlamadan dolayı kısmen azalıyor.
The accident was due to his carelessness.
- Kaza onun dikkatsizliğinden dolayıydı.
Claude, an autotropic boy in my class whose skin is green due to chlorophyll, dreams of foresting the moon.
- Claude; sınıfımda klorofil dolayısıyla yeşil tenli olan ototrofik bir çocuk, ayın ormanlaşmasını hayal ediyor.
Tom was unable to talk Mary out of marrying John.
- Tom John'un evliliğinden dolayı Mary ile konuşamadı.
His wife has started to work out of necessity.
- Karısı zorunluluktan dolayı işe başlamıştır.
Please pardon me for coming late.
- Lütfen geç geldiğimden dolayı beni affet.
Japan's foreign aid is decreasing in part because of an economic slowdown at home.
- Japonya'nın dış yardımları yurttaki ekonomik yavaşlamadan dolayı kısmen azalıyor.
She became rich by virtue of hard work and good business sense.
- O sıkı çalışma ve iyi iş duygusundan dolayı zengin oldu.
She was absent from school owing to sickness.
- O, hastalığından dolayı okulda yoktu.
He was late because of the snow.
- O, kardan dolayı geç kaldı.
We can't sleep because of the noise.
- Gürültüden dolayı uyuyamıyoruz.
I gave up the idea of seeing the sights of the city because of the bad weather.
- Kötü havadan dolayı şehrin görülmeye değer yerlerini görme fikrinden vazgeçtim.
He gave up taking part in the marathon on account of his cold.
- O, soğuk algınlığından dolayı maratona katılmaktan vazgeçti.
I was late for school on account of an accident.
- Ben bir kazadan dolayı okula geç kaldım.
We all shuddered from the great shock.
- Hepimiz büyük şoktan dolayı ürperdik.
He was absent from school on account of illness.
- O, hastalığından dolayı okulda yoktu.
I can't do it for want of money.
- Para yokluğundan dolayı onu yapamam.