The dog is trained to watch for thieves.
- Köpek hırsızları izlemek için eğitilmiştir.
The monkey, trained properly, will be able to do a lot of tricks.
- Düzgün eğitilmiş maymun bir sürü oyun yapabilecek.
He was educated at Oxford.
- O, Oxford Üniversitesi'nde eğitim gördü.
What does it mean to have an educated mind in the 21st century?
- 21. yüzyılda eğitimli bir akla sahip olmak ne anlama geliyor?
I trained the dog to do tricks.
- Oyun yapması için köpeği eğittim.
If he had trained himself harder at that time, he would be healthier now.
- O zaman kendini daha iyi eğitmiş olsaydı, o şimdi daha sağlıklı olacaktı.
The training session is scheduled to begin at 4 p.m.
- Eğitim oturumunun 16:00'da başlaması planlandı.
I think you should stick to your training schedule.
- Sanırım eğitim planına bağlı kalmalısın.
What does it mean to have an educated mind in the 21st century?
- 21. yüzyılda eğitimli bir akla sahip olmak ne anlama geliyor?
In the last analysis, methods don't educate children; people do.
- Son analizlerde, metotlar çocukları eğitmezler; insanlar eğitir.
The goal of the center should be to train young people from other countries within a specific time period.
- Merkezin hedefi, diğer ülkelerden gelen gençleri belli bir zaman aralığında eğitmek olmalıdır.
I am training hard so that I may win the race.
- Ben, yarışı kazanabilirim diye sıkı eğitim yapıyorum.
Fadil paid for Layla's schooling.
- Fadıl, Leyla'nın eğitimi için ödeme yaptı.
I will have to wait till I finish schooling and start earning money.
- Eğitimi bitirinceye ve para kazanmaya başlayıncaya kadar beklemek zorunda kalacağım.