Definition of elde et in Turkish English dictionary
- come into
- acquire
We acquired the property when our uncle died.
- Amcamız öldüğünde biz mülkü elde ettik.
How did you acquire all this wealth?
- Bütün bu serveti nasıl elde ettin?
- {f} obtained
In the end, we obtained what we wanted.
- Sonunda, istediğimizi elde ettik.
Tom obtained the list of all the hotels in the area.
- Tom alandaki bütün otellerin listesini elde etti.
- ring up
- obtain
How did you obtain these old postage stamps?
- Bu eski posta pullarını nasıl elde ettiniz?
Perry obtained precious information from him.
- Perry ondan değerli bilgiler elde etti.
- achieve
Tom and Mary have achieved remarkable results using their new technique.
- Tom ve Mary, yeni tekniği kullanarak dikkat çekici sonuçlar elde ettiler.
Tom has already achieved many of his goals.
- Tom zaten hedeflerinin birçoğunu elde etti.
- {f} acquiring
- {f} derived
- {f} getting
Tom succeeded in getting the truth from Mary.
- Tom Mary'den gerçeği elde etmeyi başardı.
Gambling: The sure way of getting nothing for something.
- Kumar oynamak: kesin bir şekilde bir şey için hiçbir şey elde etmemek.
- derivatized
- acquired
We acquired the property when our uncle died.
- Amcamız öldüğünde biz mülkü elde ettik.
