English - Turkish
Definition of eldfather in English Turkish dictionary
- ancestor
- ata
Tom yaklaşık 300 yıldır atalarının izini sürdüğünü söylüyor.
-Tom says he can trace his ancestors back about 300 years.
Tom'un ataları Afrikadan geldi.
-Tom's ancestors came from Africa.
- grandfather
- büyükbaba
Büyükbabam tarafından bana Robert adı verildi.
-I was named Robert by my grandfather.
Büyükbabasına benziyor.
-He looks like his grandfather.
- ancestor
- {i} cet
- ancestor
- {i} dede
- ancestor
- {i} soy
İngilizce ve Almanca ortak bir soyu paylaşırlar.
-English and German share a common ancestor.
Dünyadaki bütün insanlar ortak bir atanın soyundan gelirler.
-All humans on Earth are descended from a common ancestor.
- grandfather
- {i} dede
Dedem 2. Dünya Savaşı sırasında öldürüldü.
-My grandfather was killed in World War II.
Dedesi bir yıl önce kanserden öldü.
-His grandfather died of cancer a year ago.
Related Terms
English - English
Definition of eldfather in English English dictionary
- ancestor
- grandfather
eldfather
Etymology
() eld + fatherResimler
History
Favorites