equivalent; equal to; usually with of

listen to the pronunciation of equivalent; equal to; usually with of
English - Turkish

Definition of equivalent; equal to; usually with of in English Turkish dictionary

instead
-eceğine
instead
karşılık olarak
instead
z. of -in yerine, -ecek yerde, -eceğine: He came here instead. Oraya gideceğine buraya geldi./Başkasının yerine kendisi buraya geldi
instead
(zarf) yerine
instead
Oraya gideceğine buraya geldi
instead
Başkasının yerine kendisi buraya geldi
instead
instead of yerine
instead
He came here instead
instead
bunun yerine

Bunun yerine okyanusa bakan bir oda istiyorum. - I'd like a room facing the ocean instead.

Çocuğum Kinpira style sauteed Gobo diyemiyor, her zaman bunun yerine Pinkira style sauteed Bogo diyor. - My child cannot say Kinpira style sauteed Gobo, he always says Pinkira style sauteed Bogo instead.

instead
-ecek yerde
instead
onun yerine

Onun yerine az önce tanımladığım iki ekonomik değişkenin tartışmasına döneceğim. - Instead, I will turn to a discussion of the two economic variables I defined a moment ago.

Onun yerine kart oynayalım. - Let's play cards instead.

instead
ivazına
instead
yerine

Coca-Cola'nın üretildiği ilk yıllarda, o kokain içeriyordu. 1914'te, kokain bir uyuşturucu olarak gruplandırıldı ve sonra Coca-Cola'nın üretimi için kokain yerine kafein kullandılar. - In the first years that Coca-Cola was produced, it contained cocaine. In 1914, cocaine was classified as a narcotic, after which they used caffeine instead of cocaine in the production of Coca-Cola.

Aptal oğlumun ne yaptığını biliyor musun? Şimdi bile o üniversiteden mezun olup iş bulmak yerine tüm zamanını pachinko oynayarak geçiriyor. - You know what my idiot son's doing? Even now he's graduated from university he spends all his time playing pachinko instead of getting a job.

English - English
instead