Aslında, yerleşik halk radyoaktif ışınlara maruz kalmaktadır.
- In fact, the inhabitants have been exposed to radioactive rays.
Üniversite arkadaşım terör karşıtı.
- My university friend is against terror.
Eğer Allah bizimleyse, sonra kim bize karşı çıkabilir?
- If God is with us, then who can be against us?
Komutan adamlarını silah atışına maruz bıraktı.
- The commander exposed his men to gunfire.
Aslında, yerleşik halk radyoaktif ışınlara maruz kalmaktadır.
- In fact, the inhabitants have been exposed to radioactive rays.
O, yasalara aykırıdır.
- That's against the law.
O, yasalara aykırıdır.
- This is against the law.
Yen dolar karşısında hâlâ düşük.
- The yen is still low against the dollar.
Avrupa para birimleri dolar karşısında zayıfladı.
- The European currencies have weakened against the dollar.
Şimdi her şey ortada.
- Now everything's exposed.
Tepe ortada, ağaçsız.
- The hill is exposed, with no trees.
Nükleer savaşa karşı olmak için kuantum fiziğinde bir doktoraya ihtiyacın yok.
- You don't need a PhD in quantum physics to be against nuclear war.
Aslında, yerleşik halk radyoaktif ışınlara maruz kalmaktadır.
- In fact, the inhabitants have been exposed to radioactive rays.
Birçok tehlikelere maruz kaldı.
- He was exposed to many dangers.
Fadıl karanlık sırrını açıkladı.
- Fadil exposed his dark secret.
... thousand site exposed to the rough continental climate ...
... india joining mas several exposed to a preponderance of the object of intense ...