English - Turkish
Definition of fellow member of a class (in a school, university, etc.) in English Turkish dictionary
- classmate
- sınıf arkadaşı
İstasyona giderken eski bir sınıf arkadaşıma rastladım.
-I ran into an old classmate of mine on my way to the station.
O, sınıf arkadaşı ile evlendi.
-She married her classmate.
- classmate
- sınıf arkadaş
O, tüm sınıf arkadaşları ile iyi geçinir.
-He's getting along well with all of his classmates.
Çok sayıda misafir vardı-onlardan çoğu bizim öğretmenin sınıf arkadaşları ve arkadaşlarıydı.
-There were many guests - most of them were our teacher's classmates and friends.
- classmate
- (isim) sınıf arkadaşı
Related Terms
English - English
Definition of fellow member of a class (in a school, university, etc.) in English English dictionary
- {i} classmate
fellow member of a class (in a school, university, etc.)
Hyphenation
Fel·low Mem·ber of a class (in a school, university, etc.)Resimler
History
Favorites