gömülü

listen to the pronunciation of gömülü
Turkish - English
embedded
buried

His ashes are buried here. - Onun külleri burada gömülüdür.

I wonder who's buried in that tomb. - O mezarda kimin gömülü olduğunu merak ediyorum.

buried, interred
sunk
buried in

Tom's grandparents are buried in a cemetery not too far from here. - Tom'un ebeveynleri buradan uzakta olmayan bir mezarlığa gömülü.

The secret remained buried in the grave of the famous philosopher. - Sır ünlü filozofun mezarında gömülü kaldı.

buried in, sunken in
embed
inserted
hidden
graved
graven
gömülü kablo
buried cable
gömülü olmak
rest
masaya gömülü hokka
inkwell
toprağa gömülü kablo
buried cable
yere gömülü anten
(Radyo) buried antenna
Turkish - Turkish
Batmış, kaybolmuş olan
Gömülmüş olan, toprak altında saklanmış olan, metfun