What does Phoebus mean? It's a Latin word that means sun.
- Phoebus ne anlama geliyor? O, güneş anlamına gelen Latince bir sözcüktür.
Rome was not built in a day.
- Roma bir gün içinde kurulmamıştır.
And I will raise it again in three days.
- Ve onu üç günde tekrar kaldıracağım.
The trial went on day after day.
- Duruşma günden güne devam etti.
I worked hard day after day.
- Günden güne çok çalıştım.
It's getting cooler day by day.
- Günden güne hava soğuyor.
It is getting colder day by day.
- Hava günden güne soğuyor.
A beam of sunlight came through the clouds.
- Bulutların arasından güneş ışığı demeti geldi.
Don't expose this chemical to direct sunlight.
- Kimyasal maddeyi doğrudan güneş ışığına maruz bırakma.
My grandfather gave me a birthday present.
- Büyükbabam bana bir doğum günü hediyesi verdi.
Tom never fails to send a birthday present to his father.
- Tom babasına doğum günü hediyesi göndermekten geri kalmaz.
Today is the hottest day this year.
- Bugün, bu yılın en sıcak günüdür.
Today is a sunny day.
- Bugün güneşli bir gün.
This room gets a lot of sunshine.
- Bu oda bol güneş ışığı alır.
The sunshine improved his color.
- Güneş rengini artırdı.
These medicines should be taken three times a day.
- Bu ilaçlardan günde üç kez alınmalı.
How many times does the bus run each day?
- Otobüs her gün kaç kez çalışır?
Sami will maintain his innocence until the day he dies.
- Sami masumiyetini öldüğü güne kadar sürdürecek.
Which is the date of your birthday?
- Doğum günün hangi tarih?
Date of last revision of this page: 2010-11-03
- Bu sayfanın son güncellenme tarihi: 2010.11.03
In most countries, with the exception of the Arab countries and Israel, Saturday and Sunday are defined as the weekend.
- Birçok ülkede, Arap ülkeleri ve İsrail hariç genellikle Cumartesi ve Pazar, hafta sonu günleri olarak ilan edilmiştir.
Every day they killed a llama to make the Sun God happy.
- Onlar Güneş Tanrısı'nı mutlu etmek için her gün bir lama öldürdü.
I'm worn out, because I've been standing all day.
- Bütün gün ayakta durduğum için yoruldum.
There is nothing like a glass of beer after a whole day's work.
- Bir tam günlük çalışmadan sonra bir bardak bira gibi bir şey yoktur.
Güneşli olmasına rağmen, hava soğuktu.
- Güneşli olsa da hava soğuktu.
Güneş çıkmış olsa bile hava soğuktu.
- güneşin çıkmış olmasına rağmen, hava soğuktu.