His computer skills are undeveloped.
- Onun bilgisayar becerileri gelişmemiş.
A woman's clitoris is really an undeveloped penis. Ask a doctor.
- Bir kadının klitorisi aslında gelişmemiş bir penistir. Bir doktora sorun.
These guys are very immature.
- Bu çocuklar çok gelişmemiş.
I'm looking forward to your coming to Japan.
- Japonya'ya gelişini dört gözle bekliyorum.
Did you notice him coming in?
- Onun içeri gelişini fark ettin mi?
The arrival of the troops led to more violence.
- Askerlerin gelişi daha fazla şiddete yol açtı.
Possibly, the accident will delay his arrival.
- Kaza onun gelişini muhtemelen geciktirecek.
Trade between the two countries has been steadily growing.
- İki ülke arasındaki ticaret sürekli gelişiyor.
Reading helps you build up your vocabulary.
- Okumak kelime dağarcığınızı geliştirmenize yardım eder.
I want to build up my vocabulary.
- Kelime haznemi geliştirmek istiyorum.
The fine arts flourished in Italy in the 15th century.
- Güzel sanatlar on beşinci yüzyılda İtalya'da gelişti.
Our work began to flourish.
- İşlerimiz gelişmeye başladı.
The story revolves around a mysterious adventure.
- Hikaye gizemli bir macera etrafında gelişiyor.
The advent of the euro is the beacon for the new millennium.
- Euronun gelişi yeni binyılın işaretidir.