Tom yalnızca dedelerinden birini hatırlayabiliyor.
- Tom can only remember one of his grandparents.
Dedemle haftada iki üç kez görüşüyordum.
- I saw grandpa two or three times a week.
Bill, annesi bir hemşire olmak için eğitim alırken, büyükanne ve büyükbabası ile birlikte yaşamaya gönderildi.
- Bill was sent to live with his grandparents while his mother studied to become a nurse.
Büyükbabamla gitmek istemiyorum anne. Beni burada bırak.
- Mom, I don't want to go with Grandpa. Leave me here.
Haftada iki kez büyük babamı ve annemi ziyaret ederim.
- I visit my grandparents twice a week.
Büyük babam şogide iyidir. Onun seviyesi dördüncü dan, amatör.
- My grandpa is good at shogi. His level is fourth dan, amateur.
Büyükbabam benim doğumumdan kısa bir süre sonra öldü.
- My grandfather died shortly after my birth.
Büyükbabasına benziyor.
- He looks like his grandfather.
Dedesi bir yıl önce kanserden öldü.
- His grandfather died of cancer a year ago.
Bana o masalı anlatan dedemdi.
- It was my grandfather that told me that story.
Where does your grandfather live?
- Where does your grandpa live?
My grandfather was an archaeologist.
- My grandpa was an archeologist.
... My grandpa died about five months ago and my dad and I ...
... Kind of like great-great-great- great-great-great grandpa ...