Ben Nagasaki çevresinde onlara rehberlik etmek için onlarla birlikte gittim.
- I went with them so that I could guide them around Nagasaki.
Chicago için rehberlik etmek istiyorum.
- I want a guide to Chicago.
Arkadaşım rehberimiz olacak.
- My friend will be our guide.
Bir sonraki rehberli tur saat kaçta?
- When is the next guided tour?
Kılavuz mümkün olduğu kadar erken işe koyulsak iyi olur dedi.
- The guide said that we had better set out as soon as possible.
Şehre bir kılavuz nereden satın alabilirim.
- Where can I buy a guide to the city?
Tom ormanda bize rehberlik etti.
- Tom guided us through the woods.
Tanrılar sonuna kadar insanlığa rehberlik etmek için yeryüzüne indiler.
- Gods came down on earth to guide humanity to its end.
Fransızca ses kılavuzları var mı?
- Are there French audio guides?
Burada çok katı yönetmeliklerimiz var.
- We have very strict guidelines here.