Saç tıraşı olmanın zamanı çoktan geldi.
- It's high time you had a haircut.
Koyu kahverengi saçları vardı.
- He had dark brown hair.
Onun kulağının dışında büyüyen çirkin tüyleri var.
- He has unsightly hairs growing out of his ears.
Saçında bir kuş tüyü var.
- You have a feather on your hair.
Kıllılığın erkekliğin bir sembolü olduğunu düşünüyorum, bu yüzden gerçekten seviyorum.
- I think hairiness is a symbol of masculinity, so I really like it.
Çorbamda bir kıl var.
- There's a hair in my soup.
Koyu kahverengi saçları vardı.
- He had dark brown hair.
Lidia'nın sarı düz saçları var.
- Lidia has blonde straight hair.
I requyre you take thys hayre that was thys holy mannes and put hit nexte thy skynne, and hit shall prevayle the gretly.
She said she couldn't go out with me Friday - she had to wash her hair.
Just a little louder please - turn that knob a hair to the right.
And draweth new delights with hoary hairs. - Edmund Spenser.
... I'll wash his feet with my hair if he needs. ...
... hair around and head-banging. And so that's a really fun one to do. ...