We failed due to a lack of preparation.
- Hazırlanma eksikliği nedeniyle başarısız olduk.
How long does it take you to get ready for school?
- Okul için hazırlanmak ne kadar zamanını alır.
I've got to get ready.
- Hazırlanmak zorundayım.
I have to prepare for the test in English.
- İngilizce test için hazırlanmak zorundayım.
I have to prepare for the test.
- Test için hazırlanmak zorundayım.
It would be to your advantage to prepare questions in advance.
- Soruları önceden hazırlamak senin yararına olur.
You should prepare for the worst.
- En kötüsü için hazırlanmalısın.
We've got to be prepared to act.
- Biz hareket etmek için hazırlanmak zorundayız.
Tom wants to be prepared.
- Tom hazırlanmak istiyor.
Tom wants to be prepared.
- Tom hazırlanmak istiyor.
Tom wanted to be prepared.
- Tom hazırlanmak istedi.
She is busy preparing for the trip.
- O yolculuk için hazırlanmakla meşgul.
Magdalena and Lech are preparing for their Polish exams.
- Magdalena ve Lech, Lehçe sınavlarına hazırlanıyorlar.
He has drawn up a will.
- O, bir vasiyetname hazırladı.
In order to give him a surprise on his birthday, I prepared a fantastic cake.
- Ona doğum gününde bir sürpriz yapmak için, ben harika bir pasta hazırladım.
Tom was well prepared for the exam.
- Tom sınav için iyi hazırlandı.