hazırlatma

listen to the pronunciation of hazırlatma
Turkish - English

Definition of hazırlatma in Turkish English dictionary

hazırla
prepare

I have to prepare for the test in English. - İngilizce test için hazırlanmak zorundayım.

The cook prepares different dishes every day. - Aşçı her gün farklı yemekler hazırlar.

hazırla
{f} priming
hazırla
{f} steel
hazırla
{f} preparing

He is busy preparing for the examination. - O, sınava hazırlanmakla meşgul.

Magdalena and Lech are preparing for their Polish exams. - Magdalena ve Lech, Lehçe sınavlarına hazırlanıyorlar.

hazırla
concoct
hazırla
drawn up

He has drawn up a will. - O, bir vasiyetname hazırladı.

hazırla
{f} prepared

Tom prepared dinner by himself. - Tom akşam yemeğini kendisi hazırladı.

In order to give him a surprise on his birthday, I prepared a fantastic cake. - Ona doğum gününde bir sürpriz yapmak için, ben harika bir pasta hazırladım.

hazırlatmak
to have (something) prepared, have (something) made ready
hazırlatmak
to have (someone) prepare (something)
hazırlatmak
to allow (someone) to prepare (something)
Turkish - Turkish
Hazırlatmak işi
hazırlatmak
Hazır duruma getirmek